29 Ocak 2015 Perşembe

İngilizce Deyimler ve İfadeler 69

English Expressions & Phrases


have (got) one's back

= to be prepared or ready to support or vouch for someone, as in a crisis;
    to protect or defend someone
    to look out for one's interests or well-being.
    When someone has your back, they are there to support you unconditionally.
    It means that they are watching out for you and if anything goes wrong they will be there to help.
    It means they'll always be there for you, looking out for you, helping you out if you're in trouble.
    A person saying they have your back means they are there to help you out, they will watch out and take care of the things you're likely to miss, that they are a second set of eyes and hands for you.

= arkasında/yanında olmak
    desteklemek, destek vermek, yardım etmek
    kollayıp gözetmek
    korumak, kollamak



* As your sister, I’ll always have your back no matter what.
  (Kızkardeşin olarak her ne durumda olursa olsun senin yanında olacağım her zaman.)

* It’s good to have friends who have your back in all situations.
  (Bütün durumlarda/her türlü durumda seni kollayan/senin yanında olan arkadaşlara sahip olmak iyi/güzel bir şeydir.)

* Parents usually have their kids’ backs. They want what is best for their children.
  (Anne babalar çoğu zaman/ekseriyetle çocuklarının arkalarında dururlar/olurlar/çocuklarını kollayıp desteklerler. Onlar çocukları için en iyisini isterler/arzularlar.)

* You have some big obstacles to go through, but remember I've got your back.
  (Atlatman gereken bazı büyük sıkıntıların var/zor bir dönemden geçiyorsun, ama unutma arkandayım/yanındayım/sana desteğe/yardıma hazırım.)

* I have to know that you've got my back.
  (Arkamda olduğunu/beni desteklediğini/bana yardım edeceğini bilmem lazım.)

* If you ever need help, just ask. You know I have your back.
  (Bir yardıma ihtiyacın olursa, söylemen yeter. Biliyorsun, yanındayım/arkandayım.)

* Knowing he has my back allow me to relax.
  (Onun benim arkamda olduğunu bilmem beni rahatlatıyor.)

* Girl, I promise that I will always have your back.
  (Kızım, söz veriyorum, her zaman yanında olacağım/seni koruyup kollayacağım.)

* Nobody has my back.
  (Arkamda/yanımda kimsem yok. Kimse arkamda değil/beni destekleyen/bana yardımcı olan/beni kollayan kimsem yok.)

* We’ve got your back when it comes to protecting your account from fraud.
  (Hesabınızın dolandırıcılığa karşı korunması konusunda/noktasında arkanızdayız.)

* A: I am scared of that man.
  (O adamdan/heriften korkuyorum.)
  B: Don't worry. I've got your back.
  (Endişelenme/korkma. Ben arkandayım/yanındayım senin.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder