5 Ocak 2015 Pazartesi

İngilizce Ders 18

Eslfast Audio Listening
Leisure activities

Dersimizin listening/dinleme parçasına bu linkten ulaşabilirsiniz.

Metni okumadan önce beş defa dinleyin. Metni kabataslak okuyup konu hakkında fikir sahibi olduktan sonra beş defa daha dinleyin. Metni İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce çift yönlü kelime, sıfat-isim tamlaması ve edat takımlarının manalarını çıkararak okuyun. Cümle tercümelerini yapın. En son beş defa daha dinleyin.


DERSİN ÇÖZÜMÜ


Leisure activities
(boş vakit/zaman faaliyetleri)

1
A: Tell me, what do you enjoy doing in your spare time?
Söylesene/anlatsana, boş vakitlerinde ne yapmaktan hoşlanırsın/hoşlanıyorsun?
B: I enjoy drawing and painting.
Karakalem ve yağlıboya resim yapmaktan hoşlanırım.
A: You know how to draw and paint?
Karakalem ve yağlıboyadan anlar mısın/anlıyor musun?
B: Yes, I do.
Evet (anlarım/bilirim)
A: When did you learn how to do that?
Bunları yapmayı ne zaman öğrendin?
B: I learned back in high school.
Lisedeyken/lise yıllarımda öğrenmiştim.
A: Oh, so you took an art class?
Öyleyse sanat dersi almıştın/görmüştün, değil mi?
B: Yeah, I loved that class.
Çok severdim o dersi (sanat dersini).
A: I see that you're pretty talented.
Bakıyorum da oldukça/baya yetenekli birisin.
B: Thank you very much.
Çok teşekkür ederim
A: I wish I had a talent like that.
Benimde bunun gibi/böyle bir yeteneğimin olmasını isterdim/keşke benim de bunun gibi/böyle bir yeteneğim olsaydı.
B: I'm sure you have a talent. It's just hidden.
Eminim ki senin de bir yeteneğin vardır. Ortaya çıkmamıştır sadece.

2
A: What kinds of things do you like to do?
Ne tür şeyleri yapmaktan hoşlanırsın?
B: I've always liked to draw and paint.
Karakalem ve yağlıboya resim yapmaktan her zaman hoşlanmışımdır.
A: I didn't know you knew how to draw and paint.
Karakalem ve yağlıboya resimden anladığını bilmiyordum.
B: I do it every once in a while.
Arada bir yaparım/yapıyorum/uğraşırım/uğraşıyorum.
A: How long have you known how to do that?
Bunları (karakalem ve yağlıboya resim) yapmayı öğreneli ne kadar oldu?
B: I first learned how to do it in high school.
Nasıl yapıldığını ilk lisedeyken öğrendim/öğrenmiştim.
A: Did you take some sort of art class or something?
Sanat dersi falan aldın mı/gördün mü?
B: That was my favorite class.
O (sanat dersi) en sevdiğim dersti.
A: You have got to be talented.
Yetenekli biri olmalısın/desene yetenekli birisin.
B: Thanks.
teşekkürler
A: If only I was talented.
keşke yetenekli biri olsaydım/bir yeteneğim olsa/olsaydı.
B: You have a talent. You just don't know what it is yet.
Senin de bir yeteneğin vadır/sen de yetenekli birisindir. Sadece henüz onu/yeteneğini keşfedemedin.

3
A: Are there any hobbies you do?
Yaptığın/ilgilendiğin bir hobi var mı?
B: When I have time, I sometimes draw and paint.
Vaktim olduğu zamanlar/vakit bulduğumda bazen karakalem ve yağlıboya resim yaparım.
A: Oh, you actually do that?
Gerçekten yapıyorsun yani?
B: Every so often, I do.
Arada bir yapıyorum.
A: Did you always know how to draw and paint?
Karakalem ve yağlıboya resim yapmayı hep biliyor muydun?
Karakalem ve yağlıboya resim yapmasını küçüklüğünden beri mi biliyorsun?
B: I was taught in high school how to draw and paint.
Karakalem ve yağlıboya resmi lisedeyken öğrendim.
A: You had an art class?
Sanat dersi aldın mı/gördün mü?
B: Exactly, it was my favorite class.
Evet/aynen, en sevdiğim derstti.
A: Well, it's good that you're so talented.
Ne güzel (bir şey ki), yetenekli birisin.
B: I appreciate that.
Teşekkür ederim.
A: Talent is a great thing, I wish I had one.
Yetenek harika bir şey, bir yeteneğimin olmasını isterdim/keşke bir yeteneğim olsaydı.
B: Everyone has a talent. They just need to find it.
Herkesin bir yeteneği vardır. Sadece onu bulmaları/keşfetmeleri/ortaya çıkarmaları gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder