22 Ocak 2015 Perşembe

İngilizce Deyimler ve İfadeler 64

English Expressions & Phrases


zonk out

= to fall asleep quickly because of exhaustion
    to fall asleep fast, as when one is extremely tired
    to become unconscious 

= yorgunluktan uyuyakalmak
    küt diye uyumak, hemen uykuya dalmak
    bitkin/yorgun düşüp sızmak, sızıp kalmak



* I was very tired last night. I zonked out on the sofa.
  (Dün akşam çok yorgundum. Kanepede uyuyakalmışım.)

* I zonked out during the film and missed most of it.
  (Filmde sızıp kalmışım, filmin çoğunu kaçırdım/izleyemedim.)

* I was so tired that I zonked out without even taking off my shoes.
  (Öyle yorulmuştum/yorgundum ki daha ayakkabılarımı çıkaramadan küt diye uyudum.)

* I went home after the trip and just zonked out.
  (Yolculuktan sonra eve gidip anında/hemen uykuya daldım.)

* After the long drive, we zonked out and slept for 10 hours.
  (Uzun bir yolun/araba yolculuğunun ardından yorgunluktan sızıp on saat uyumuşuz.)

* My boss zonked out at his desk last week.
  (Patronum geçen hafta masasında sızıp kaldı.)

* Do you zonk out on the train?
  (Trende uyur musun/sızıp uyuyakalır mısın?)

* The teacher was very boring. I almost zonked out during the class.
  (Hoca çok sıkıcıydı/çok sıkıcı ders anlattı. Derste az kalsın uyuyakalacaktım.)

* A: Can I talk to Joe?
  (Joe'yla konuşabilir/görüşebilir miyim?)
  B: Call back tomorrow, he zonked out.
  (Yarın tekrar/bir daha ara, uyuyakalmış.)

* Did you ever zonk out at work?
  (İşte hiç sızıp kaldın mı/sızıp kaldığın oldu mu?)

* Jill was so exhausted after taking the TOEFL test that she zonked out before dinner.
  (Jill, TOEFL sınavına girdikten sonra o kadar bitkin/yorgun düşmüştü ki, akşam yemeğinden önce uyuyakaldı.)

* I intended to go shopping after work, but I was so tired that I zonked out as soon as I got home.
  (İşten sonra/işten çıkınca alışverişe gitme niyetim vardı/gideyim diyordum, ama o kadar çok yorgundum ki eve gittiğim gibi uyuyakaldım.)

* As he had been working for nine hours, he zonked out as soon as he went to bed.
  (Dokuz saattir çalıştığı için/çalışmaktan dolayı yatağa yattığı/başını yastığa koyduğu gibi/yatağa yatar yatmaz hemen uykuya daldı.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder