6 Ocak 2015 Salı

İngilizce Deyimler ve İfadeler 48

English Expressions & Phrases

come down with something

= to become or to be sick with some illness
    to start to suffer from an illness, especially one that is not serious
    to get sick (with something)
    to catch a virus
    fall ill

= (birşey nedeniyle) hastalanmak/yatağa düşmek
    bir hastalığa yakalanmak
    hastalık kapmak


* Susan came down with a bad cold and had to cancel her trip.
  (Susan çok kötü üşütünce/soğuk alınca/baya bir şifayı kapınca gezisini/seyahatini iptal etmek zorunda kaldı.)

* I didn't go to work because I came down with the flu.
  (Grip olduğum/gribe yakalandığım için işe gitmedim.)

* Since the outbreak of measles, over 30 children have come down with the disease.
  (Kızamık salgını dolayısıyla 30'un üzerinde çocuk hastalandı/hastalığa yakalandı.)

* I don't feel very well, I must be coming down with something.
  (Kendimi iyi hissetmiyorum, anlaşılan hasta olmuşum/oldum.)

* The whole family came down with the flu.
  (Bütün aile grip oldu/gribe yakalandı.)

* I think I'm coming down with flu.
  (Sanırım/galiba grip oluyorum.)

* She came down with a virus.
  (Bir virüse yakalanmış/bir virüs kapmış.)

* Oh that new disease is terrible. I hope I don't come down with it.
  (Bu yeni hastalık çok berbat bir şey. İnşallah/umarım o hastalığa yakalanmam.)

* With a scratchy throat and a cough, it feels like I'm coming down with a cold.
  (Boğaz gıcıklanması ve öksürük, öyle görünüyor ki/anlaşılan nezle olmuşum/üşütmüşüm/soğuk almışım.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder