English Expressions & Phrases
x caused y / y was caused by x
= x made y happen / y happened because of x
When one thing (Event A) causes another thing (Event B), you can say "(Event B) was caused by (Event A)".
= ...ya yol açmak/neden olmak, sebep olmak
...dan kaynaklanmak/ileri gelmek
* A: Maybe a broken pipe caused the problem.
(Patlak/kırık bir boru arızaya yol açmış/neden olmuş olabilir.)
B: That's right. The problem was caused by a broken pipe.
(Doğru/haklısın. Arıza patlak/kırık bir borudan kaynaklanmış.)
* A: What caused the delay?
(Gecikmeye ne yol açtı/neden oldu/gecikme neyden kaynaklandı?)
B: Heavy rain caused the delay.
(Aşırı yağmur/yağış gecikmeye neden oldu/yol açtı/gecikmeye aşırı yağmur yol açtı/neden oldu.)
(Gecikme aşırı yağıştan kaynaklandı.)
* A: The goods are damaged!
(Mallar zarar görmüş/hasar almış.)
B: The damage was caused by the shipping department.
(Zarar/hasar nakliye departmanından kaynaklanıyor/zarara/hasara nakliye departmanı yol açtı/neden oldu.)
* Who caused this mess?
(Bu karışıklığa/karmaşaya kim sebep oldu/Bu karışıklık/karmaşa kimden kaynaklanıyor?)
* The collision between the ships was caused by fog.
(Gemilerin çarpışmasına sis yol açtı/neden oldu.)
(Gemilerin çarpışması sis yüzünden oldu/gerçekleşti/meydana geldi.)
* You caused this.
(Buna sen sebep oldun/bunun sorumlusu sensin/bu senin başından çıktı.)
* What caused the breach between the two brothers?
(İki kardeşin arasının bozulmasına/açılması ne neden oldu/yol açtı?)
(İki kardeşin arasını ne bozdu/açtı/iki kardeşin arası neden bozuldu/açıldı?)
* The fire caused a panic in the theater.
(Yangın tiyatroda paniğe neden/sebep oldu/yol açtı.)
(Yangın sebebiyle/yangından ötürü tiyatroda panik meydana geldi/yaşandı.)
* Heavy snowfall caused traffic chaos.
(Ağır/yoğun kar yağışı trafik kargaşasına sebep oldu/trafikte karmaşaya yol açtı/neden oldu.)
(Yoğun kar yağışı yüzünden/sebebiyle trafikte kargaşa meydana geldi/yaşandı.)
* The drop in productivity was caused by inefficient work practices.
(Üretimdeki düşüşe verimsiz çalışma uygulamaları sebep oldu.)
(Üretimdeki düşüş verimsiz çalışma uygulamalarından kaynaklanıyor/dolayı meydana geldi.)
* Many accidents are caused by careless driving.
(Bir çok/çoğu kazaya dikkatsiz araba kullanmak neden oluyor.)
(Bir çok/çoğu kaza dikkatsiz araba kullanmaktan dolayı/ötürü meydana geliyor/yaşanıyor.)
(Çoğu kazanın sebebi/nedeni dikkatsiz araba kullanımıdır.)
* Many of his physical problems were really caused by a poor diet when he was a child.
(Fiziksel problemlerinin çoğu/büyük bölümü çocukken yetersiz beslenmesinden kaynaklanıyor/ileri geliyor.)
(Fiziksel problemlerinin çoğuna çocukken yetersiz beslenmesi neden olmuş/yol açmış.)
* Police believe that the fire was caused by a break in the gas line.
(Polis yangına gaz hattındaki bir çatlağın sebep olduğuna/yol açtığına inanıyor.)
(Polis yangının gaz hattındaki bir çatlaktan kaynaklandığına inanıyor.)
* Authorities are investigating what caused the crash.
(Yetkililer kazaya/çarpışmaya neyin neden olduğunu/yol açtığını araştırıyorlar.)
(Yetkililer kazanın neden yaşandığını/neyden kaynaklandığını araştırıyorlar.)
* Climate change is real and it's caused by humans.
(İklim değişikliği gerçektir/bir hakikattir ve bu insanlardan kaynaklanmaktadır.)
(İklim değişikliği gerçektir ve buna insanlar neden olmaktadır/yol açmaktadır.)
(İklim değişikliği gerçektir/bir hakikattir ve bunun müsebbibi/sorumlusu insanlardır.)
* Toil and worry caused his health to break down.
(Çok çalışmak ve endişe onun sağlığının bozulmasına neden oldu/yol açtı.)
* Famine caused great distress among the people.
(Kıtlık insanlar arasında büyük sıkıntıya yol açtı/neden oldu.)
* The heavy rains caused the river to flood.
(Aşırı yağmurlar/yağışlar nehrin taşmasına yol açtı/neden oldu.)
* Some diseases are caused by a defective gene.
(Bazı/bir takım hastalıkların sebebi/nedeni kusurlu/bozuk/sorunlu gendir.)
(Bazı/bir takım hastalıklar kusurlu/bozuk genden kaynaklanmaktadır/kaynaklanır/ileri gelmektedir/ileri gelir.)
* That disease is caused by bacteria.
(Bu hastalık bakterilerden kaynaklanmaktadır.)
(Bu hastalığa bakteriler sebep/neden olmaktadır/yol açmaktadır.)
* It is a complete mystery what caused the accident.
(Kazaya neyin yol açtığı/sebep olduğu/kazanın neyden kaynaklandığı tam bir sır/muamma.)
* The earthquake caused widespread damage.
(Deprem geniş çapta bir hasara yol açtı/neden oldu.)
(Deprem nedeniyle geniş çapta bir hasar meydana geldi.)
* The recession caused many businesses to close.
(Resesyon/durgunluk çok sayıda işletmenin/işyerinin kapanmasına neden oldu.)
(Resesyon/durgunluk sebebiyle bir çok işletme/işyeri kapandı.)
* The power outage was caused by a squirrel.
(Elektrik kesintisine bir sincap neden oldu.)
* What was it that caused you to change your mind?
(Fikrini değiştirmene sebep olan neydi/ne neden oldu?)
(Neyden dolayı fikrini değiştirdin?)
* The snow caused me to miss the train.
(Kar yüzünden treni kaçırdım.)
* It transpired that fire was caused by a careless smoker.
(Yangına dikkatsiz/ihmalkar/düşüncesiz/sorumsuz bir sigara içicisinin sebep/neden olduğu ortaya çıktı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder