19 Şubat 2015 Perşembe

İngilizce Ders 34

Eslfast Audio Listening
Declining an invitation to a party (1)

Dersimizin listening/dinleme parçasına bu linkten ulaşabilirsiniz.

Metni okumadan önce beş defa dinleyin. Metni kabataslak okuyup konu hakkında fikir sahibi olduktan sonra beş defa daha dinleyin. Metni İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce çift yönlü kelime, sıfat-isim tamlaması ve edat takımlarının manalarını çıkararak okuyun. Cümle tercümelerini yapın. En son beş defa daha dinleyin.


DERSİN ÇÖZÜMÜ

Declining an invitation to a party (1)
(Parti davetini kabul etmeme/geri çevirme/reddetme)

1
A: What's going on?
(Naber/nasıl gidiyor?)
B: Nothing really, you?
(Aynı/bildiğin gibi, senden naber?)
A: I'm throwing a party next Saturday.
(Önümüzdeki/gelecek Cumartesi bir parti veriyorum/düzenliyorum.)
B: Is that right?
(Öyle mi?)
A: Yeah, are you going to come?
(Evet, gelecek misin/gelir misin?)
B: I'm sorry, I can't.
(Özür dilerim, gelemem.)
A: Why not?
(Neden gelemiyorsun?)
B: I don't really want to.
(Gerçekten istemiyorum/gidesim yok.)
A: Well, why don't you?
(Neden istemiyorsun ki?)
B: I hate going to parties.
(Partilere gitmeyi sevmiyorum.)
A: Well, that's okay.
(Sorun değil/sen bilirsin.)
B: Yeah, sorry.
(Evet, üzgünüm/kusura bakma.)

2
A: What's up?
(Naber/nasılsın?)
B: Nothing, how about you?
(Aynı/bildiğin gibi, senden naber?)
A: Next Saturday, I'm going to have a party.
(Önümüzdeki/gelecek Cumartesi bir parti vereceğim.)
B: Oh, really?
(öyle mi?)
A: You are coming?
(geliyor musun/gelir misin?)
B: Probably not.
(Muhtemelen/büyük ihtimalle hayır.)
A: Why is that?
(Neden/niye ki-niye gelmiyorsun ki?)
B: I don't feel like going.
(Canım gitmek istemiyor/Gitmek istemiyorum/Gidesim yok.)
A: Why not?
(Neden ki/niye istemiyorsun ki?)
B: I really can't stand going to parties.
(Partilere gitmeyi hiç sevmiyorum/gitmek hiç hoşuma gtmiyor.)
A: I understand, I guess.
(Sanırım ne demek istediğini/seni anladım.)
B: Sorry about that.
(Üzgünüm/kusura bakma)

3
A: What's happening?
(naber/nasıl gidiyor/neler yapıyorsun?)
B: Not a lot, what about you?
(aynı işte/bildiğin gibi, senden naber?)
A: I'm having a party next Saturday.
(Önümüzdeki Cumartesi bir parti veriyorum.)
B: That's nice.
(ne güzel!)
A: Are you going to be there?
(Orada olacak mısın/gelecek misin/gelir misin?)
B: I don't think so.
(Geleceğimi sanmıyorum.)
A: Is there a reason why?
(Bir nedeni var mı/niye ki?)
B: I just really don't want to go.
(Sadece gitmeyi gerçekten de istemiyorum.)
A: How come?
(Neden?)
B: I don't really like parties.
(Partileri hiç sevmiyorum.)
A: I wish you would go, but that's okay.
(Gelmeni isterdim/keşke gelseydin, ama sorun değil.)
B: I'm sorry.
(üzgünüm/kusura bakma.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder