İngilizce Ders 28

Eslfast Audio Listening
A Sick Classmate
Dersimizin listening/dinleme parçasına bu linkten ulaşabilirsiniz.

Metni okumadan önce beş defa dinleyin. Metni kabataslak okuyup konu hakkında fikir sahibi olduktan sonra beş defa daha dinleyin. Metni İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce çift yönlü kelime, sıfat-isim tamlaması ve edat takımlarının manalarını çıkararak okuyun. Cümle tercümelerini yapın. En son beş defa daha dinleyin.

DERSİN ÇÖZÜMÜ

A sick classmate
(hasta olan/hastalanan bir sınıf arkadaşı)

1
A: Did you go to school today?
(Bugün okula gittin mi?)
B: Yeah, I went to school today. Were you there?
(Evet, bugün okula gittim. Sen orada/okulda mıydın?)
A: No, I didn't go, I've been sick.
(Hayır gitmedim, hastaydım.)
B: That sucks. Did you want the assignments from English class?
(yapma ya/kötü olmuş/üzüldüm. İngilizce ödevlerini ister miydin/misin?)
A: That would be nice, thank you.
(Çok iyi olur/çok makbule geçer -valla/inan-, teşekkürler.)
B: No problem, you're welcome.
(Ne demek/lafı mı olur, rica ederim.)
A: I will be glad to do the same for you when you're sick.
(Hastalandığında/hastalandığın zaman ben de senin için aynı şeyi memnuniyetle yapacağım/yaparım.)
B: Well, thank you. I hope to see you at school tomorrow.
(Teşekkürler. Umarım/inşallah yarın okulda görüşürüz.)

2
A: Have you attended school today?
(Bugün okula gittin mi/bugün okulda mıydın?)
B: I attended school today. Did you?
(Bugün okula gittim. Sen -gittin mi-?)
A: I wasn't able to attend school because I was feeling ill.
(Hasta olduğum için bugün okula gidemedim.)
B: I'm sorry to hear that. Would you like the assignments from English class?
(Bunu duyduğuma üzüldüm. İngilizce dersinin ödevlerini ister miydin/misin?)
A: I would really appreciate that, thanks.
(Çok memnun olurum/çok makbule geçer, teşekkürler.)
B: It's no trouble at all.
(hiç sorun/problem/önemli değil/ne demek lafı mı olur.)
A: If you get sick, I'll return the favor.
(Hastalanırsan bu iyiliğinin karşılığını ödeyeceğim sana/ben de sana aynını yapacağım.)
B: Thanks. See you at school tomorrow if you feel better.
(Teşekkürler. İyileşirsen yarın okulda görüşürüz.)

3
A: Have you gone to school today?
(Bugün okula gittin mi?)
B: I went to school today. Did you go to school?
(Bugün okula gittim. Sen okula gittin mi?)
A: I couldn't go to school today, I was sick.
(Bugün okula gidemedim, hastaydım.)
B: That's horrible. I'd be happy to give you the assignments from English class.
(Kötü olmuş/üzüldüm. İngilizce ödevlerini sana seve seve/memnuniyetle veririm.)
A: Thank you very much, that's kind of you.
(Çok teşekkürler, çok iyisin/naziksin.)
B: Don't mention it.
(Rica ederim, ne demek lafı mı olur/önemli değil/bir şey değil.)
A: When you miss a day of school, I'll be happy to give you the English assignments.
(Sen de okula bir gün gitmediğinde/sen de okulu/dersleri bir gün kaçırdığında İngilizce ödevlerini sana seve seve/memnuniyetle vereceğim.)
B: That is greatly appreciated and I hope you feel well enough to go to school tomorrow.
(Çok çok teşekkürler, umarım yarın okula gidebilecek kadar iyileşirsin/iyi olursun.)