18 Şubat 2015 Çarşamba

İngilizce Ders 33

Eslfast Audio Listening
Accepting an invitation for a party


Dersimizin listening/dinleme parçasına bu linkten ulaşabilirsiniz.

Metni okumadan önce beş defa dinleyin. Metni kabataslak okuyup konu hakkında fikir sahibi olduktan sonra beş defa daha dinleyin. Metni İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce çift yönlü kelime, sıfat-isim tamlaması ve edat takımlarının manalarını çıkararak okuyun. Cümle tercümelerini yapın. En son beş defa daha dinleyin.


DERSİN ÇÖZÜMÜ


Accepting an invitation for a party
(Parti davetini kabul etme)

1
A: Hey, what's up?
(Selam/merhaba, naber/nasılsın/ne var ne yok/nasıl gidiyor?)
B: Nothing really.
(önemli bir şey yok, aynı işte.)
A: I'm throwing a party on Friday.
(Cuma günü parti düzenliyorum/veriyorum.)
B: I didn't realize that.
(bilmiyordum/haberim yoktu.)
A: You didn't?
(Bilmiyor muydun/haberin yok muydu?)
B: Nobody has told me anything about your party.
(Kimse bana partinden bahsetmedi/partin hakkında bir şey demedi.)
A: Did you want to go?
(Gitmek/Gelmek ister miydin?)
B: When does it start?
(Ne zaman/kaçta başlıyor?)
A: At 8:00 p.m.
(Akşam saat sekizde.)
B: I'll be there.
(Orada olacağım/geleceğim/geliyorum.)
A: I'd better see you there.
(Seni orada görmek istiyorum/gel mutlaka.)
B: Of course.
(elbette/tabi ki/mutlaka geleceğim.)

2
A: What's going on with you?
(Naber/nasıl gidiyor?)
B: Fine. What's going on with you?
(iyiyim. Sen nasılsın/neler yapıyorsun?)
A: I'm having a party this Friday.
(Bu Cuma bir parti veriyorum/düzenliyorum.)
B: I had no idea.
(Bilmiyordum/haberim yoktu.)
A: Is that right?
(Öyle mi/gerçekten mi?)
B: I didn't hear anything about it.
(Partiyle ilgili bir şey duymadım.)
A: Can you go?
(Gelir misin?)
B: What time?
(Ne zaman/kaçta?)
A: It starts at 8 o'clock.
(Saat sekizde başlıyor.)
B: I'll go.
(Gelirim.)
A: I hope that I'll see you there.
(Umarım orada görüşürüz.)
B: No doubt.
(mutlaka -geleceğim-.)

3
A: What's going on?
(Naber/nasıl gidiyor?)
B: Not much.
(aynı işte, ne olsun, bildiğin gibi)
A: This Friday, I'm throwing a party.
(Bu Cuma, bir parti veriyorum/düzenliyorum.)
B: Oh really? I didn't know that.
(Öyle mi? Bilmiyordum/haberim yoktu.)
A: Are you serious?
(Ciddi misin/gerçekten mi?)
B: I haven't heard anything about it.
(Partiyle ilgili hiçbir şey duymadım.)
A: Can you make it?
(Gelebilir misin?)
B: What time does it start?
(ne zaman/kaçta başlıyor?)
A: The party starts at 8.
(Parti sekizde başlıyor.)
B: Yeah, I think I'll go.
(Eveti sanırım gelirim/geleceğim.)
A: Am I going to see you there?
(Seni orada görecek miyim?Gelecek misin?)
B: You will.
(Göreceksin/geleceğim.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder