25 Şubat 2015 Çarşamba

İngilizce Ders 37

Eslfast Audio Listening
Leave-taking


Dersimizin listening/dinleme parçasına bu linkten ulaşabilirsiniz.

Metni okumadan önce beş defa dinleyin. Metni kabataslak okuyup konu hakkında fikir sahibi olduktan sonra beş defa daha dinleyin. Metni İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce çift yönlü kelime, sıfat-isim tamlaması ve edat takımlarının manalarını çıkararak okuyun. Cümle tercümelerini yapın. En son beş defa daha dinleyin.


DERSİN ÇÖZÜMÜ



Leave-taking
(Ayrılma/vedalaşma)

1
A: Well, it was nice talking to you.
(Pekala, seninle konuşmak/sohbet etmek güzeldi.)
B: It was nice talking to you too.
(Seninle de konuşmak/sohbet etmek güzeldi.)
A: We should really hang out again.
(Gene beraber bir şeyler yapalım/beraber takılalım.)
B: That would be fun.
(Güzel olur/iyi olur.)
A: Where do you want to go?
(Nereye gitmek istersin/isterdin/nereye gidelim dersin?)
B: I think we should go out to eat.
(Bence/bana kalırsa dışarıya/bir yerlere yemek yemeğe gidelim/yemeğe çıkalım.)
A: That sounds good.
(Güzel fikir/güzel olur/iyi olur/bana uyar.)
B: All right, so I'll see you then.
(Pekala, öyleyse/o halde sonra görüşürüz.)
A: I'll call you later.
(Seni sonra ararım/daha sonra konuşuruz.)
B: Okay, I'll talk to you later then.
(Tamam, öyleyse sonra konuşuruz.)
A: See you later.
(görüşmek üzere/görüşürüz/daha sonra görüşürüz)
B: Bye.
(Hoşçakal)


2
A: I enjoyed talking to you.
(seninle konuşmak/sohbet etmek güzeldi.)
B: I enjoyed talking to you too.
(Seninle de konuşmak/sohbet etmek güzeldi.)
A: We should hang out some time.
(Bir ara beraber bir şeyler yapalım/takılalım.)
B: I think that would be nice.
(Bence güzel olur/iyi olur/güzel fikir.)
A: Is there anything you would like to do next time?
(Bir dahaki sefere yapmak istediğin bir şey var mı?)
B: Do you want to go out to eat?
(Yemeğe çıkmak ister misin/çıkmaya ne dersin?)
A: I'd like that.
(İsterim/iyi olur/güzel olur.)
B: So I'll see you next time.
(Öyleyse bir dahaki sefere görüşürüz.)
A: I'm going to call you soon.
(Bir iki güne arayacağım seni/Yakında ararım seni.) 
B: I'll talk to you later.
(Sonra konuşuruz.)
A: See you soon.
(görüşürüz/görüşmek üzere)
B: Goodbye.
(Hoşçakal)


3
A: I had fun talking to you.
(seninle konuşmak/sohbet etmek güzeldi.)
B: It was really nice talking to you also.
(Gerçekten seninle konuşmak da/sohbet etmek de güzeldi.)
A: I think we should really do something sometime.
(Bence bir ara beraber/birlikte bir şeyler yapalım.)
B: That should be loads of fun.
(Çok güzel olur/çok iyi olur.)
A: What do you want to do next time?
(Bir dahaki sefere/bir dahakine ne yapmak istersin/yapalım dersin?)
B: Would you like to go to dinner or something?
(Yemeğe falan çıkmak/gitmek ister misin/ister miydin?)
A: Yeah, let's do that.
(evet/tamam, öyle yapalım/tamam bana uyar, tamam kabul)
B: Okay, until next time then.
(Pekala, öyleyse/o halde sonra görüşürüz.)
A: I'll call you so we can set that up.
(Ayarlamak/programı yapmak için seni ararım/Seni ararım, ayarlarız/programı yaparız.)
B: Talk to you then.
(görüşmek üzere öyleyse)
A: All right, see you.
(Tamam, görüşürüz)
B: See you.
(Görüşürüz/hoşça kal)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder