12 Şubat 2015 Perşembe

İngilizce Ders 30

Eslfast Audio Listening
Changing the subject

Dersimizin listening/dinleme parçasına bu linkten ulaşabilirsiniz.

Metni okumadan önce beş defa dinleyin. Metni kabataslak okuyup konu hakkında fikir sahibi olduktan sonra beş defa daha dinleyin. Metni İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce çift yönlü kelime, sıfat-isim tamlaması ve edat takımlarının manalarını çıkararak okuyun. Cümle tercümelerini yapın. En son beş defa daha dinleyin.


DERSİN ÇÖZÜMÜ



 Changing the subject
(Konuyu değiştirme)
 
1
A: Did you go to school today?
(Bugün okula gittin mi?)
B: Of course. Did you?
(Tabi ki. Sen -gittin mi-?)
A: I didn't want to, so I didn't.
(-gitme- isteğim yoktu/gitmek istemiyordum, ben de gitmedim.)
(Canım hiç gitmek istemiyordu, gitmedim ben de.)
B: That's sad, but have you gone to the movies recently?
(Üzücü bir durum/üzüldüm, her neyse son günlerde/zamanlarda sinemaya gittin mi?)
A: That's a switch.
(Konuyu değiştiriyorsun.)
B: I'm serious, have you?
(Ciddiyim/ciddi soruyorum, gittin mi?)
A: No, I haven't. Why?
(Hayır gitmedim. Niye sordun ki?)
B: I really want to go to the movies this weekend.
(Bu hafta sonu sinemaya gitmeyi çok istiyorum.)
A: So go then.
(Git öyleyse/git o zaman.)
B: I really don't want to go by myself.
(Kendi başıma/tek gitmeyi hiç istemiyorum.)
A: Well anyway, do you plan on going to school tomorrow?
(her neyse, yarın okula gitmeyi düşünüyor musun/gidecek misin?)
B: No, I think I'm going to go to the movies.
(hayır, sanırım sinemaya gideceğim/sinemaya gitmeyi düşünüyorum.)
 
2
A: Did you make it to school today?
(Bugün okula gittin mi/okulda mıydın?)
B: I always do. Did you go to school today?
(Hep giderim/hiç kaçırmam. Sen bugün okula gittin mi/okulda mıydın?)
A: No, I didn't.
(Hayır gitmedim.)
B: You should have, but have you seen any movies lately?
(Gitmelisin, neyse son günlerde/zamanlarda hiç film izledin mi/sinemaya gittin mi?)
A: That was an odd change of subject.
(Konuyu acayip değiştirdin haa.)
B: Maybe it was, but answer the question.
(Olabilir, neyse soruya/soruma cevap ver sen.)
A: No, not recently.
(hayır, son zamanlarda izlemedim/gitmedim.)
B: I want to go to see a movie this weekend.
(Bu hafta sonu bir film izlemeye gitmek istiyorum/izleyeyim diyorum.)
A: What's stopping you then?
(Seni durduran/tutan ne öyleyse/neden bekliyorsun ki?)
(Seni tutan yok ki!)
B: I don't want to go alone.
(Yalnız/kendi başıma gitmek istemiyorum.)
A: So, will you be at school tomorrow?
(Yarın okulda olacak mısın/okula gidecek misin?)
B: No, I want to go to the movies instead.
(Hayır, onun yerine sinemaya gitmek istiyorum.)
 
3
A: Did you even bother to go to school today?
(Zahmet edip de bugün okula gittin mi? Bugün okula gitme zahmetinde bulundun mu?)
B: Yeah, I went. Did you go?
(Evet gittim. Sen gittin mi?)
A: No, I didn't feel like it.
(Hayır, gitmek istemedim/canım gitmek istemedi/hiç gidesim yoktu/hiç canım istemedi.)
B: That's nice, have you been to the movies lately?
(iyiymiş/iyi valla, son zamanlarda/günlerde sinemaya gittin mi?)
A: No, but that was a random change of subject.
(hayır, konuyu rastgele/gelişigüzel değiştirdin haa.)
B: It may have been random, but have you?
(Gelişigüzel olabilir, neyse gittin mi?)
A: I haven't lately.
(Son zamanlarda gitmedim.)
B: I would love to catch a movie this weekend.
(Bu hafta sonu sinemaya gitmek istiyorum.)
A: So then, why don't you just go?
(Git öyleyse, niye gitmiyorsun ki?)
B: I don't want to see a movie by myself.
(Kendi/tek başıma film izlemek istemiyorum.)
A: Okay, so are you going to school tomorrow?
(Anladım ee yarın okula gidecek misin/gidiyor musun?)
B: I think I might just go to the movies.
(Sanırım sinemaya gidebilirim/sinemaya giderim belki.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder