7 Ekim 2014 Salı

Şarkı Şarkı Şakır Şakır İngilizce 7

Learning English With Songs


Like A Prayer / Madonna



Life is a mystery,
(hayat bir sırdır/muammadır)
Everyone must stand alone
(herkesin tek başına üstlenmek/göğüs germek zorunda olduğu)
(Hayat, herkesin kendi başına üstlenmek/çözmek zorunda olduğu bir gizemdir/muammadır.)
I hear you call my name
(bana seslendiğini/adımı söylediğini duyuyorum)
And it feels like home
(bu bana evimdeymişim gibi hissettiriyor)
(adımı söylediğini duyduğumda sanki evimdeymişim gibi hissediyorum)

[Chorus:]
When you call my name
(adımı söyleyişin/söylemen)
it's like a little prayer
(kısa bir dua gibi)
I'm down on my knees,
(dizlerimin üzerine çöküyorum)
I wanna take you there
(seni oraya götürmek istiyorum)
In the midnight hour
(geceyarısı vakti/saat geceyarısı)
I can feel your power
(gücünü hissedebiliyorum)
Just like a prayer
(sanki bir dua gibi)
you know I'll take you there
(biliyorsun/demiştim ya seni oraya götüreceğim)

I hear your voice,
(sesini duyuyorum)
it's like an angel sighing
(sesin bir meleğin iç çekişi sanki)
I have no choice,
(seçeneğim yok/sesini duymama şansım/ihtimalim yok)
I hear your voice
(sesini duyuyorum)
Feels like flying
(sanki uçuyormuşum gibi hissediyorum)
I close my eyes,
(gözlerimi yumuyorum)
Oh God I think I'm falling out of the sky
(aman Tanrım sanki gökyüzünden aşağı düşüyorum)
I close my eyes
(gözlerimi yumuyorum)
Heaven help me
(Tanrım yardım et bana)

When you call my name
.....

Like a child
(bir çocuk gibi)
You whisper softly to me
(kulağıma hafifçe fısıldıyorsun)
You're in control
(beni kontrol ediyorsun/yönlendiriyorsun)
just like a child
(bir çocukmuşum gibi)
Now I'm dancing
(şimdi de dans ediyorum)

It's like a dream
(rüya gibi birşey bu)
No end and no beginning
(ne sonu ne de başı var/belli)
You're here with me
(benimle birliktesin)
it's like a dream
(sanki bir rüya bu)
Let the choir sing
(hadi koro girsin/başlasın şarkıya)
***
When you call my name
.....

Life is a mystery
....

Just like a prayer,
(tıpkı bir dua gibi)
your voice can take me there
(sesin beni oraya götürebilir)
Just like a muse to me,
(sesin benim için ilham perisi gibi)
you are a mystery
(sen bir sırsın/muammasın)
Just like a dream,
(tıpkı bir rüya gibi)
you are not what you seem
(göründüğün gibi değilsin)
Just like a prayer,
(tıpkı bir dua gibi)
no choice your voice can take me there
(karşı koyamam, sesin beni oraya götürebilir)

Just like a prayer,
(tıpkı bir dua gibi)
I'll take you there
(seni oraya götüreceğim)
It's like a dream to me
(benim için bir rüya sanki)
Just like a prayer,
I'll take you there
It's like a dream to me

Just like a prayer,
......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder