English Expressions & Phrases
could do with (someone/something)= to want or need someone or something
to benefit from someone or something
If you could do with something, you want it very much
to find useful
= ...se/sa iyi olur/fena olmaz
istemek, arzulamak, ..ya ihtiyacı olmak
* I could do with a nice cool drink right now.
(Şu an güzel bir soğuk içeceğe/içkiye ihtiyacım var.)
(Şimdi güzel bir soğuk içecek ne iyi olurdu/giderdi.)
* I feel really sad today. I could do with a hug.
(Bugün çok üzgünümüm/üzgün/kötü hissediyorum. Sarılmaya/şefkate ihtiyacım var.)
* A: You've had a really hard day.
(Çok yorucu/zorlu bir gün geçirmişsin.)
B: Yes, I could do with a drink!
(Evet, bir içkiye çok ihtiyacım var!)
* You're putting on weight John. You could do with going to the gym.
(Şişmanlıyorsun/kilo alıyorsun John. Spora gitsen iyi olur/spor salonuna gitmen lazım.)
* A: You look exhausted.
(Yorgun/halsiz/bitik görünüyorsun.)
B: Yes, I could do with a good night's sleep.
(Evet, şöyle güzel bir gece uykusuna ihtiyacım var/gece güzel bir uyku çekmek istiyorum.)
* I could do with some help on this project.
(Bu projede biraz yardıma/desteğe ihtiyacım var/yardım alsam iyi olur/fena olmaz.)
* This guy could do with a haircut, a shave and some new clothes.
(Bu adamın saç ve sakal tıraşına ve de bir kaç yeni elbiseye ihtiyacı var.)
* You look as if you could do with a haircut.
(Saç traşı zamanın gelmiş gibi görünüyor/duruyor.)
* Can I have a massage? I could really do with it because my back is sore.
(Masaj yaptırabilir miyim/yapabilir misin? Sırtım ağrıdığı için masaja çok ihtiyacım var/masaj ağrıyan sırtıma çok iyi olur/gelir.)
* I could do with a rest.
(İstirahat etmeye ihtiyacım var/istirahat etmek/uyumak istiyorum.)
* I could really do with a cup of tea.
(Bir bardak çay ne iyi olurdu/giderdi.)
* The range could do with being extended.
(Kapsam genişletilse iyi olur.)
* I'm a bit sleepy after my lunch. I could do with a siesta right now.
(Öğle yemeğini yedikten sonra hafif/biraz uykum geldi. Şimdi öğle uykusu/şekerleme/kestirme ne güzel olurdu/giderdi.)
* Your hair could do with a wash.
(Saçlarının yıkanmaya ihtiyacı var/saçlarını yıkasan iyi olur/saçların yıka beni diyor.)
* This room could do with a good clean.
(Bu oda iyi bir temizlik istiyor/bu odanın iyi bir temizlenmeye ihtiyacı var.)
* I could do with a nice cup of tea right now.
(Şimdi güzel bir bardak çay ne iyi olurdu/giderdi.)
* I'm sure James could do with some help.
(James'in biraz yardıma ihtiyacı olduğundan eminim/James'in kesinlikle biraz yardıma ihtiyacı var.)
* She could do with a night's sleep.
(Gece uyuması lazım/gece uykusuna ihtiyacı var/gece uyusa iyi olur.)
* I don't know about you, but I could do with a drink and a steak.
(Seni bilmem ama ben bir içki ve biftek istiyorum.)
* I could do with not going to work today.
(Bugün işe hiç gitmek istemiyorum/bugün işe gitmesem ne güzel olur.)
* Tell you what, Jane, we could do with a few young prospects like you.
(Bak sana ne diyeceğim Jane, senin gibi bir kaç genç adaya ihtiyacımız var.)
* He could do with a bath.
(Banyo yapsa iyi olur/fena olmaz/onun banyo zamanı gelmiş de geçiyor.)
* He could do with losing a few pounds.
(Birkaç kilo verse iyi olur/eder.)
* I could do with a new computer.
(Yeni bir bilgisayara ihtiyacım var.)
* We could do with a little more help around here.
(Buralarda biraz daha fazla yardım alsak iyi olurdu/fena olmazdı/biraz daha yardıma ihtiyacımız var/biraz daha yardım istiyoruz.)
* You look like you could do with a drink.
(Bir içkiye ihtiyacın varmış gibi görünüyor.)
* We could do with less talk and more action.
(Dah az konuşup daha çok çalışsak iyi olur/fena olmaz.)
* I think we could do with two extra loaves today.
(Sanırım bugün iki tane daha somun ekmek/ilave iki somun ekmek alsak iyi olur.)
(Bence bugün iki tane daha ekmeğe ihtiyacımız var.)
***
could do with deyimiyle ilgili aşağıdaki linkten yararlanabilirsiniz.
Telaffuza dikkat!
youtube
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder