English Expressions & Phrases
do well
= be financially successful
= maddi durumu iyi olmak
iyi para kazanmak
güzel/iyi iş yapmak
* Our West Mall shop is doing well, but our East Mall shop is not doing well.
(Batı Alışveriş Merkezindeki dükkanımız çok güzel iş yapıyor/çok para kazandırıyor ama Doğu Alışveriş Merkezindeki dükkanımız iyi iş yapmıyor/kazancı iyi değil.)
* I'm not doing well.
(işlerim iyi değil/gitmiyor/bozuk/kazancım iyi değil.)
* Two years ago, I didn't do very well. I made only five sales. But I did well last year. I made over 70 sales.
(İki sene önce çok iyi para kazanamadım. Sadece beş satış yapmıştım. Ama geçen sene iyi kazandım. Yetmişin üzerinde/yetmişten fazla satış yaptım.)
* Look at Frank's expensive new car! He must be doing well.
(Frank'in pahalı/lüks yeni arabasına bak! İyi kazanıyor/maddi durumu iyi olmalı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder