12 Ekim 2014 Pazar

İngilizce Deyimler ve İfadeler 25

English Expressions & Phrases
mum's the word

= don't say anything about (a particular subject)
    I won't tell anyone
    I won't say anything
    I'll keep the information secret
    keep quiet/silent, keep it secret, don't tell anyone else, don't reveal a secret

= kimseye birşey söylemem/anlatmam, tek kelime etmem, ser veririm sır vermem
    aramızda kalsın, kimseye söyleme, kimse duymasın, duymamış ol, saklı/gizli tut
    sakın kimseye söyleme, aman kimse/kimseler/kimsecikler duymasın


* Mum's the word, or the surprise party won't be a surprise.
  (Sakın söyleme/ona bundan bahsetme, yoksa sürpriz parti sürpriz parti olmaz/sürpriz partinin bir anlamı/esprisi kalmaz.)

* Mark and Maria are going to divorce, but mum's the word, OK?
  (Mark ve Maria boşanıyorlar/boşanacaklarmış, ama aramızda kalsın, tamam mı?)

* I will tell you my secret, but don't tell anyone. Mum's the word.
  (Sana bir sırrımı söyleyeceğim, ama kimseye söyleme. Aramızda kalsın/gizli tut/kimse duymasın.)

* I'm not telling people generally yet." "OK, mum's the word!
  (Bugüne kadar insanlara "tamam, kimseye söyleme/aramızda kalsın" sözünü çok nadir söylemişimdir/kolay kolay söylemem/insanlarla sırrımı çok az paylaşmışımdır.)
  (nadir güvendiğim insanlardan birisin, kıymetini bil, güvenimi boşa çıkarma)


* I heard Elaine's parents are out of town tonight and she's lonely! I'm gonna go over. Mums the word!
  (Elaine'nin anne babası bu akşam şehir dışına çıkacakmış ve Elaine de yalnız kalacakmış. Doğru mu değil mi bakacağım. Saklı tut/başkasının haberi olmasın.)

* I don't want anybody to know about this affair until next week, so mum's the word!
  (Bu olayı gelecek haftaya kadar kimsenin öğrenmesini/duymasını istemiyorum, bu yüzden sakın kimseye söyle/sır olarak kalsın.)

* Shhhh. Here Martha comes. Mum's the word.
  (Hişt, Martha geliyor. Konuşmayın/çaktırmayın/anlamasın.)

* She told me that she is going to leave her job, but mum's the word.
  (Bana işten ayrılacağını/işini bırakacağını söyledi, ama kimse duymasın/aramızda kalsın.)

* For security reasons, mum's the word.
  (Güvenlik nedeniyle gizli tutun/duyulmasın/kimse duymasın/öğrenmesin/bilmesin.)

* She told us the secret. Then she whispered, "Mum's the word".
  (Bize sırrını söyledi, ardından da "kimse duymasın" diye fısıldadı.)

* I´m getting married in September, but mum´s the word, nobody knows it yet.
  (Eylül'de evleniyorum ama kimseye bundan söz etme/kimse duymasın, henüz kimsenin haberi yok/daha kimse bilmiyor.)

* "Mum's the word!" said Jane after she told Laura her secret.
  (Jane Laura'ya sırrını söyledikten sonra "aman kimse duymasın" dedi.)

* I'm pregnant but mum's the word. I want to tell John first.
  (Hamileyim ama aramızda kalsın/kimseye bundan söz etme/bahsetme. John'a ilk ben söylemek istiyorum/John ilk benden duysun/öğrensin istiyorum.)

* I thought I'd better tell you, but remember, when you see Jane, mum's the word!
  (Sana anlatmam/söylemem daha doğru/iyi olur diye düşündüm, ama unutma, Jane'i görürsen birşey söyleme/anlatma/haberi olmasın/bilmesin.)

* Please don't tell anybody about our new project. Remember: mum's the word!
  (Lütfen kimseye yeni projemizden bahsetmeyin. Unutmayın, gizli tutulacak/kimseler duymayacak/bilmeyecek/öğrenmeyecek.)

***
not: mum's the word deyimindeki mum kelimesinin İngilizce'deki mum/mother (anne) kelimesiyle bir ilgisi yok. Bu kelime mummer (konuşmadan/pandomim oynayan oyuncu) ve bir şey söylemeyip sadece mmmm sesi çıkarmaktan gelmektedir.

***
mum's the word deyimiyle ilgili aşağıdaki linklerden faydalanabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder