15 Temmuz 2015 Çarşamba

İngilizce Deyimler ve İfadeler 116

go on (1)

= it cannot be true, you're kidding
    used when you do not believe someone
    I don't believe what you're saying

= doğru olamaz, şaka yapıyorsun, ciddi olamazsın
    hadi oradan, hayatta inanmam
    kafa bulma benimle, yeme beni, sana inanmıyorum




* Go on! She didn’t really say that.
  (İnanmam. Gerçekten öyle dememiştir/söylememiştir.)

* Go on—you're not forty. You don't look a day over thirty.
  (Hadi oradan/kafa bulma benimle, sen kırk yaşında değilsin. Otuzdan bir gün fazla göstermiyorsun/taş çatlasa/en fazla otuz gösteriyorsun.)

* Go on, you're kidding me.
  (Hadi oradan. Beni kandırıyorsun.)

* Oh, go on, I'm not that good.
  (Ah yapma/kandırma beni, ben o kadar iyi değilim.)

* A: Ted drove the car into the lake!
  (Ted arabayı gölün içine sürdü/sürmüş.)
  B: Go on! Ted wouldn't do that!
  (Hadi oradan/hayatta inanmam. Ted böyle bir şey yapmaz.)

* A: I used to be a spy.
  (Eskiden ben bir casustum.)
  B: Oh, go on.
  (Hadi oradan/ciddi olamazsın/yeme beni.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder