go off (1)
= to sound (start ringing)
to begin sound
to activite, to start clanging/making noise
= (saat, alarm, telefon vb.) çalmak, çalmaya başlamak, devreye girmek
ses çıkarmak, ötmek
* I woke up late because my alarm didn't go off.
(Alarmım çalmadığı için geç uyandım/kalktım.)
* My phone always goes off when I'm in class.
(Ben dersteyken/sınıftayken hep telefonum çalar/çalıyor.)
* What time will the alarm go off?
(Alarm saat kaçta çalacak/alarmı saat kaça kurdun?)
* Tom set the alarm clock to go off 6:00 a.m.
(Tom sabah altıda çalması için/çalmak üzere alarmlı saati kurdu/saatin alarmını ayarladı.)
* My alarm went off at 6am, waking me up.
(Alarmım uyanmam/kalkmam için sabah altıda çaldı.)
* From the time my alarm clock goes off, I am beginning my workout.
(Alarmım çaldığında/çaldığı andan itibaren, antremanıma başlıyorum.)
* When my alarm clock goes off, I always stop it in my sleep.
(Alarmım çaldığında onu hep uykumda kapatıyorum/durduruyorum.)
* The alarm should go off automatically as soon as smoke is detected.
(Dumanı hisseder hissetmez/farkettiği gibi alarm otomatik olarak çalmalıdır/alarmın otomatik olarak çalması gerekmektedir.)
* Didn't you hear your alarm clock going off this morning?
(Bu sabah alarmının çalmasını/çaldığını duymadın mı?)
* I can hear a phone going off. Can you hear it?
(Sanki bir telefon çalıyor. Sen de duyuyor musun?)
* I was just lying in bed waiting for the alarm to go off.
(Alarmın çalmasını beklerken yatakta öylece/öylesine yatıyordum/uzanmıştım.)
* All of a sudden, the fire alarm went off.
(Birdenbire/aniden yangın alarmı çalmaya başladı.)
* Your alarm is going off. Can you silence it, please?
(Alarmın çalıyor. Lütfen kapatabilir misin/susturabilir misin/durdurabilir misin?)
* I overslept because my alarm didn't go off.
(Alarmım çalmadığı için uyuyakalmışım.)
* Our fire alarm sometimes goes off when my mother is cooking something in the kitchen.
(Yangın alarmımız annem mutfakta yemek/birşeyler pişiriyorken bazen/arasıra çalıyor/çalar.)
* His car alarm is always going off by mistake.
(Arabasının alarmı hep yanlışlıkla çalıyor.)
* I got a real shock when the fire alarm went off.
(Yangın alarmı çaldığında gerçekten de bir şok yaşadım/çok korktum.)
* The thieves ran away when the alarm went off.
(Alarm çalınca hırsızlar kaçtı/kaçmış.)
* I've set the alarm clock to go off at 7 am.
(Alarmı saat yedide çalmaya kurdum/ayarladım.)
* Take the chicken out of the oven when the timer goes off.
(Zamanlayıcı/zaman ayarı çaldığında tavuğu fırından çıkarın.)
* His car alarm goes off every time it rains.
(Ne zaman yağmur yağsa arabasının alarmı devreye giriyor/çalıyor/çalmaya başlıyor.)
* A buzzer goes off if the door has been left open.
(Kapı açık bırakılırsa/kalırsa sesli ikaz çalar/çalacaktır.)
* I don't always wake up when my alarm goes off.
(Alarmım çaldığında her zaman uyanmam/uyanmıyorum/kalkmam/kalkmıyorum.)
* The fire alarm went off because someone was smoking in the toilets.
(Birisi tuvalette sigara içtiği için yangın alarmı çaldı/çalmış/devreye girmiş.)
* Just after he spotted the first plane on the horizon, sirens started to go off around the city.
(Görevlinin ilk uçağı ufukta fark etmesinin/görmesinin hemen ardından tüm şehirde sirenler çalmaya başladı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder