go off with someone
= to leave your husband, wife, partner, etc. in order to have a relationship with somebody else
to run off with, to elope, run away with someone
= bir başkası için eşini/sevgilisini bırakıp kaçmak, terketmek, ayrılmak
aşığıyla/sevgilisiyle kaçmak
* He went off with his best friend's wife.
(En iyi/yakın arkadaşının karısıyla kaçtı/karısı için eşini terk etti/bıraktı.)
* I can't believe that Paul has left Alice and gone off with Sarah.
(Paul'un Alice'i terk edip de Sarah ile gitmesine/kaçmasına inanamıyorum.)
(Paul nasıl Alice'i terk edip de/bırakıp da Sarah'la gider/kaçar, aklım almıyor.)
* She's gone off with her husband's best friend.
(Kocasını, onun en iyi/yakın arkadaşı için terk etti/bırakıp gitti.)
* He left his wife and went off with some young thing.
(Karısını terk edip genç biriyle/çıtırın biriyle kaçtı/yaşamaya başladı.)
* Did you know that Hugh had gone off with his sister-in-law?
(Hugh'un baldızıyla kaçtığını/evini/eşini bırakıp baldızıyla gittiğini/beraber olduğunu biliyor muydun/duymuş muydun?)
* I went out with Anna for two years, and then she suddenly went off with someone else without saying anything!
(Anna ile ben iki sene çıktım/beraber oldum/birliktelik yaşadım, ardından bir anda hiçbir şey demeden beni bırakıp başka biriyle yaşamaya başladı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder