go off with something
= to take away from a place something that does not belong to you
to steal
= kendisine ait olmayan bir şeyi alarak oradan gitmek/ayrılmak/uzaklaşmak/kaçmak/sıvışmak
izinsiz almak, çalmak, kaçırmak, araklamak
* He went off with $10.000 of the company's money.
(Şirketin on bin dolar parasını da alıp kaçtı/kaçmış/gitti buralardan.)
* Who's gone off with my pen?
(Kalemimi kim alıp götürdü/aldı?)
* He went off with the money.
(Parayla/parayı da alıp çekip gitti/gitmiş/kaçtı/kaçmış.)
* Someone went off with my wallet.
(Biri cüzdanımı almış/çalmış/kaçırmış.)
* I do wish you'd stop going off with my car without asking me beforehand.
(Baştan/önceden bana sormadan/benden izin almadan arabamı alıp götürmeyi bırakmanı istiyorum.)
(Keşke önceden benden izin almadan arabamı almayı bıraksan/almaktan vazgeçsen.)
* The accountant went off with the cash from the safe.
(Muhasebeci kasadan parayı alıp kaçtı/kaçmış/sıvışmış.)
* He will go off without paying a debt.
(Borcunu ödemeden/geride borç bırakarak/borç takarak kaçacak/gidecek buralardan.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder