29 Eylül 2014 Pazartesi

İngilizce Deyimler ve İfadeler 19

English Expressions & Phrases

to keep an/one's eye on (someone/something)

= to watch and pay attention to; to watch over; have an eye on; give an eye to;
   to look after;
   to supervise;

= dikkat etmek, göz kulak olmak, gözünü ayırmamak, gözü üstünde/üzerinde olmak
   bakmak, ilgilenmek, sahip çıkmak
   denetlemek, kontrol etmek, başında durmak, izlemek



* Can you keep an eye on my bag for me? I'll be right back.
  (Benim yerime çantama göz kulak olabilir misin? Hemen döneceğim/geleceğim/geliyorum.)

* A: Excuse me sir.
  (Afedersiniz/bakar mısınız bayım/beyfendi)
  B: Yes.
  (evet/buyrun)
  A: I have to go to the bathroom. Can you keep an eye on my suitcase for a minute?
  (Lavobaya gitmem gerekiyor. Bir dakikalığına çantama göz kulak olur musunuz?)
  B: No problem.
  (tabi, sorun değil)

* Susan is keeping an eye on her younger brother while her parents are away.
  (Susan anne babası yokken küçük erkek kardeşine göz kulak oluyor/onunla ilgileniyor.)

* Be careful what you do today. I'll be keeping an eye on you.
  (Bugünkü işlerini dikkatli yap. Gözüm üzerinde olacak/seni/yaptıklarını kontrol edeceğim.)

* I asked Mary to keep her eye on the dog.
  (Mary'den köpeğime bakmasını/köpeğimle ilgilenmesini/köpeğime göz kulak olmasını istedim/rica ettim.)

* Mark looks like an dangerous person. Always keep an eye on him.
  (Mark tehlikeli birine benziyor/pet tekin biri gibi durmuyor/gözükmüyor. Gözün daima onun üzerinde olsun/ona hep dikkat et.)

* Can you do me a favour and keep an eye on the children for me?
  (Bana bir iyilik yapar mısın, çocuklara benim yerime göz kulak olabilir misin/onlarla ilgilenebilir misin?)

* I keep my eye on the apple tree. When the apples ripen, I'll harvest them.
  (Gözüm elma ağacında. Elmalar olsun, onları toplayacağım.)

* The police kept an eye on the drunk people at the carnival.
  (Karnavalda polislerin gözü sarhoş insanların üzerindeydi.)
  (Polisler karnavalda taşkınlık yapmasınlar diye sarhoş insanlara yakın durdular, onlara çok dikkat ettiler.)


* Keep your eye on the road.
  (Gözünü yoldan ayırma/ dikkatini yola ver.)

* When you play tennis, you have to keep a close eye on the ball.
  (Tenis oynarken tüm dikkatini topa vermelisin/gözünü toptan asla ayırmamalısın/sadece topa odaklanmalısın.)

* The best way to overcome obstacles is to keep your eyes on the goal.
  (Engelleri aşmanın en iyi yolu tüm dikkatini hedefe vermektir/hedefe odaklanmaktır.)

* I've been putting on a lot of weight. I need to keep an eye on what I eat.
  (Çok kilo almışım. Yediklerime dikkat etmem gerekiyor.)

* The teachers were keeping an eye on him during the test because they thought he might cheat.
  (Kopya çekebilir diye düşündükleri için sınav boyunca öğretmenlerinin gözü onun üzerinde oluyordu/öğretmenleri ona çok dikkat ediyordu.)

* Keep an eye on the potatoes please! I have to go to the toilet.
  (Gözün patateslerde olsun lütfen! Tuvalate gitmem lazım.)

* She keeps an eye on sales fliers because she doesn't want to miss any sales.
  (İndirimleri kaçırmak istemediğinden indirim ilanlarına çok dikkat eder.)

* I'm so late, sorry. I didn't keep my eye on the time.
  (Çok geciktim, özür dilerim. Saate dikkat edemedim/saatin farkına varmadım.)

* Investors are keeping an eye on oil prices.
  (Yatırımcıların gözü petrol fiyatlarının üzerinde.)
  (Yatırımcılar petrol fiyatlarındaki gelişmeleri çok dikkatlice/yakından takip ediyorlar.)


* 3 Sites You Need To Keep An Eye On
  (Takip etmeniz gereken üç site/internet sitesi/web sayfası)
  (Her gün ziyaret etmeniz/yakından izlemeniz gereken üç internet sitesi/web sayfası)

* This application lets you keep an eye on your children through their phone.
  (Bu uygulama ile telefonları vasıtasıyla çocuklarınızı takip/kontrol edebiliyorsunuz.)

* Can you keep an eye on my daughter while I go get the car?
  (Arabayı getirirken kızıma bakar mısınız/göz kulak olur musunuz?)

* Don't worry about your luggage. I'll keep an eye on it.
  (Valizini dert/merak etme/düşünme sen, onunla ben ilgilenirim/ ona göz kulak olurum/ona sahip çıkarım.)

* Keep an eye on workplace visitors!
  (İşyeriniz ziyaretçilerini/işyerinize gelen insanları takip edin/denetleyin/kontrol edin.)


* Keep an eye on what your kids are seeing online.
  (Çocuklarınızın internette neler yaptığına dikkat edin/neler yaptığını gözleyin.)

* There are all kinds of people walking down the streets. We should always keep an eye on our children.
  (Sokaklarda dolaşan bin/her türlü insan var. Çocuklarımıza daima göz kulak olmalıyız.)

* Keep your eye on the ball!
  (Gözünü toptan ayırma/tüm dikkatini topa ver.)

* Keep an eye on your healt.
  (Sağlığına dikkat et.)

* I am keeping an eye on the pot to make sure the stew does not burn.
  (Yahni/güveç yanmasın diye gözümü tencereden ayırmıyorum.)
------ --------

- Mom, when I was little, did you let me climb on the furniture like Wren does?
    (Anne, küçükken Wren gibi mobilyalara çıkmama/tırmanmama izin veriyor muydun/bir şey demiyor muydun?)
  - Well, no.
    (Hayır, izin vermiyordum)
    You have to remember, you were my only baby then, so I devoted every moment to your needs and entertainment.
    (Unutma ki o zamanlar sen benim biricik bebeğimdin/tek çocuğumdun, bu yüzden bütün vaktimi senin bakımına ve eğlencene ayırmıştım.)
    Then when Hammie came along, things got a little more complicated, and you actually helped me keep an eye on him.
    (Sonra Hammie dünyaya gelince, işler biraz daha fazla karmaşıklaştı/zorlaştı, ve sen onunla ilgilenmemde bana yardımcı oldun.)
    And now that Wren is here, I count on you and Hammie to help me keep her out of danger.
    (Ve şimdi de Wren var/geldi, onu tehlikelerden uzak tutmamda/gözetleyip kollamamda bana yardımcı olmanızı bekliyorum.)
  - Really?
    (Gerçekten mi?)
  - You bet!
    (Kesinlikle/emin olabilirsin)
    wow!
    Good news Wren! We're here to protect you.
    (Sana iyi haberlerim var/müjde Wren! Seni korumakla görevliyiz.)
  - I don't think she can hear you way up there.
    (Yukarıdan/tepeden seni duyacağını sanmıyorum)
----------- ---------


--------------  ---------------
Keep an eye on deyimiyle ilgili aşağıdaki linklerden de faydalanabilirsiniz.

link 1
link 2

link 3

link 4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder