23 Eylül 2014 Salı

İngilizce Deyimler ve İfadeler 13

English Expressions & Phrases

chin up

= don't be sad!, don't worry!, be positive!, be happy!, cheer up!
  something that you say to someone in a difficult situation in order to encourage them to be brave and to try not to be sad

= üzülme, metin ol, enseyi karartma, olumlu düşün, pozitif ol, korkma, cesur ol
  neşelen, yüzün gülsün, gülümse, somurtma, sıkma canını, takma kafana, kafanı takma

keep one's chin up

= remain cheerful in a difficult situation
  wish someone confidence in a difficult situation
  offer encouragement
  keep one's spirits high; keep a stiff upper lip
  hang in there!

= başını dik tutmak, metin olmak, cesur davranmak, metanetini korumak
  moralini bozmamak, moralini yüksek tutmak
 


* Chin up Mike. I'm sure you'll find a job soon.
  (Üzülme Mike. Eminim çok yakında bir iş bulacaksın.)

* Chin up, it’s your birthday.
  (Yüzün gülsün, bu senin doğum günün.)

* Chin up, you'll feel better after a few days' rest.
  (Sıkma canını, birkaç günlük istirahatten sonra daha iyi hissedeceksin/olacaksın.)

* Don't be sad Maria. Be positive. Chin up.
  (Üzülme Maria. Olumlu düşün. Neşelen/yüzün gülsün.)

* Chin up! It'll soon be the weekend.
  (Gülümse/neşelen hadi! Haftasonuna çok az kaldı.

* Keep your chin up and things will get better soon.
  (Moralini bozma, herşey yakında daha iyi olacak.)

* Keep your chin up, we’re not lost yet.
  (Başınızı dik tutun, daha henüz kaybetmedik/yenilmedik.)

* A: I don't know if I can take it anymore. First my car broke down. Then I was late for work. And now my boss is mad at me for being late.
  (Daha fazla dayanabilir miyim bilmiyorum. Önce arabam bozuldu. Ardından işe geç kaldım. Ve şimdi de patronum geç geldiğim için bana kızgın/öfkeli.)
  B: You'll have a better day tomorrow, just keep your chin up.
  (Yarın daha güzel bir gün geçirirsin/herşey düzelir/yoluna girer, sen yeter ki moralini bozma/metanetini koru.)

* Just keep your chin up and tell the judge exactly what happened.
  (Metanetini kaybetme/koru ve hakime tam olarak neler olduğunu/yaşandığını anlat.)

* Don't let the loan officer intimidate you; keep your chin up.
  (Kredi memurunun senin gözünü korkutmasına izin verme, başını dik tut/cesaretini kaybetme.)

* A: Medical school is so difficult. I think I'm going to quit.
  (Tıp fakültesi çok zor bir bölüm. Sanırım okulu bırakacağım.)
  B: Don't quit, my friend. Keep your chin up! You will be sorry if you quit.
  (Okulu bırakma dostum. Enseyi karartma/salma kendini. Okulu bırakırsan pişman olursun.)

* I kept my chin up and my life improved.
  (Moralimi yüksek tuttum/pozitif olmaya/düşünmeye çalıştım, yaşamım iyileşti/yaşamımın kalitesi arttı.)

* He keeps his chin up when everyone around him is downhearted.
  (Etrafındaki herkesin morali bozukken o moralini yüksek tutmaya çalışır.)

* She keeps her chin up because she is an optimist.
  (İyimser biri olduğu için hep metanetini korur.)

* I was planning to divorce my husband, but I kept my chin up and kept trying to make it work. Now we are happily married.
  (Kocamdan boşanmayı düşünüyordum fakat metanetimi korudum/dişimi sıktım ve evliliğin sürmesi/devam etmesi için çabaladım. Şimdi mutlu bir evliliğimiz var.)

***
Chin up deyimiyle ilgili olarak aşağıdaki linklerden faydalanmanızı şiddetle tavsiye ederim.
link 1
link 2
link 3
link 4
link 5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder