It's/What a small world!
= say this in reaction to an unexpected coincidence
said when you see someone in an unexpected place
= dünya küçük
* So you know my old science teacher! Well, it's certainly a small world, isn't it?
(Demek benim eski fen hocamı tanıyorsun. Dünya gerçekten küçük, öyle değil mi?)
* I never thought I'd run into Samantha at a ball game-it's a small world.
(Bir futbol maçında Samantha ile karşılaşacağım asla aklıma gelmezdi. Eee dünya küçük.)
* Imagine you knowing Erik! It's a small world, isn't it?
(Vay be demek Erik'i tanıyorsun/Erik'i tanıdığına inanamıyorum. Dünya küçük, öyle değil mi?)
* A: I heard you have a degree in physics. Where did you go to school?
(Duyduğuma göre fizik okumuşsun/fizik mezunuymuşsun. Hangi okula gittin/okuldaydın?)
B: At Stanford University.
(Stanford Üniversitesi.)
A: What a small world! I studied there too. What year did you graduate?
(Dünya küçük! Ben de orada okudum. Hangi yıl mezun oldun/kaç senesi mezunusun?)
* A: So you really went to college with my brother?
(Demek gerçekten kardeşimle aynı okula gittin ha?)
B: It's a small world.
(Dünya çok küçük.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder