27 Aralık 2014 Cumartesi

İngilizce Deyimler ve İfadeler 43

English Expressions & Phrases

That's okay


= A polite negative response to an offer.
    no, thanks
    no, don't bother

= hayır teşekkürler
    hayır istemiyorum, gerek yok, böyle iyiyim
    hayır zahmet etme



* A: Would you like me to carry your books for you? They look heavy!
  (Kitaplarını taşımamı ister misin? Ağır görünüyorlar/ağırlar galiba/ağır olmalılar!)
  B: That's okay
  (Hayır, teşekkürler/gerek yok, teşekkürler.)

* A: I'm going to the store, would you like any medicine?
  (Markete gideceğim/gidiyorum, ilaç almamı ister misin?)
  B: That's okay.
  (Hayır, teşekkürler/gerek yok, teşekkürler.)

* Waitress: Would you like any dessert?
  (Garson: Tatlı alır mıydınız/ister miydiniz?)
  Client: [shaking head to mean no]: That's okay, I'm stuffed.
  (Müşteri: -Başını hayır manasında sallayarak-: Hayır teşekkürler, tıka basa doldum/çok yedim hiç yerim kalmadı.)

* Bob: Sorry I ralphed, Pam.
  (Kustuğum için özür dilerim, Pam.)
  Pam: You shouldn't have had that chocolate milk.
  (O çikolatalı sütü içmeyecektin/içmemeliydin.)
  Bob: I know. Sorry about your sweater. You can take it out of my pay if you want.
  (Bence de/aynen. Kazağın için üzgünüm/kazağına da yazık oldu. Eğer istersen maaşımdan kesebilirsin/düşebilirsin.)
  Pam: That's OK.
  (Hayır, gerek yok.)
  Bob: Geez, you're real nice. If I didn't have puke breath I'd kiss you.
  (Aman Allahım. Ne hoş/iyi birisin sen. Eğer kusmamış olsaydım, seni öperdim.)

* A: Let me get you a drink?
  (Sana bir içki getireyim mi/getireyim ister misin?)
  B: That's okay.
  (Hayır teşekkürler/zahmet etme)

* A: Would you like to leave a message?
  (Bir mesaj/not bırakmak ister misiniz/bir mesajınız/notunuz var mıydı?)
  B: That's okay. I'll call back later.
  (hayır yok teşekkürler. Sonra yine/tekrar/bir daha ararım.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder