29 Nisan 2015 Çarşamba

İngilizce Deyimler ve İfadeler 92

                                             English Expressions & Phrases


come with

= be present or associated with an event or entity
    be served with and included in the price of something

= beraberinde/birlikte/yanında gelmek/sunulmak/verilmek
    fiyata/pakete/içeriğe dahil olmak



* It comes with soup or salad.
  (Yanında çorba ve salatası oluyor.)
  (Çorba ve salatayla beraber geliyor/servis ediliyor/sunuluyor.)

* What does the burger come with?
  (Hamburgerin yanında ne veriyorsunuz/geliyor?)

* French fries come with the hamburger.
  (Hamburgerin yanında patates kızarması da oluyor/geliyor/sunuluyor/veriliyor.)

* All the main courses come with salad and chips.
  (Bütün ana yemekler salata ve patates kızartması ile geliyor.)
  (Tüm ana yemeklerin yanında salata ve patates kızartması veriliyor.)

* Each pancake comes with a dollop of suspiciously soft butter in a tiny plastic cup.
  (Her gözlemenin yanında minik plastik kap içerisinde yumuşak/hafif(yağı azaltılmış) olduğu şüpheli/tartışılır bir topak/top tereyağı verilmektedir/sunulmaktadır/getirilmektedir/sunuluyor.)

* You don't need to order soup because your chicken comes with soup.
  (Tavuğunuza çorba da dahil olduğu/tavuğunuzun yanında çorba da geldiği için çorba sipariş etmenize gerek yok.)

* Does XYZ TV come with a remote?
  (XYZ TV'leri uzaktan kumandayla birlikte mi veriliyor/TV'lerinde paketten uzaktan kumanda çıkıyor mu?)

* My dream apartment is for sale, but does not come with parking in the building.
  (Hayalimdeki daire satılık/satılıyor ama binada dairenin araba park yeri yok/bulunmuyor.)

* Most video cards will come with a disk that contains drivers and other software.
  (Çoğu ekran kartı sürücüleri ve başka yazılımlar içeren bir diskle birlikte gelir.)

* If you choose this option, you don't need to use the code that came with the device.
  (Bu seçeneği seçerseniz/tıklarsanız, cihazla birlikte/cihazın yanında verilen kodu kullanmanıza gerek yoktur.)

* For more information, check the information that came with the hard disk.
  (Daha fazla bilgi için, sabit diskle birlikte gelen/verilen bilgileri kontrol edin.)

* A: Does the spaghetti come with a salad?
  (Spagettinin yanında salata da geliyor mu/veriyor musunuz?)
  B: No, a salad costs extra.
  (Hayır, salata fiyata dahil değil/salatayı ayrıca alıyorsunuz.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder