English Expressions & Phrases
Lickety-split!
= chop chop! Hurry hurry! Hurry up!
very fast, very quickly
at great speed
= acele et, hadi çabuk ol, hadi elini çabuk tut biraz
çok çabuk, acil, hemen, süratle
apar topar, aceleyle, derhal
- I put on my socks lickety-split.
(Çok hızlı bir şekilde çoraplarımı giydim.)
- He ran out the door lickety-split.
(Aceleyle/kaşla göz arasında kapıdan fırlayıp çıktı/gitti.)
- She tackled the job lickety-split.
(Vakit kaybetmeden/çok çabuk bir şekilde işle ilgilendi/işi halletti.)
- I took off lickety-split across the lawn.
(Hızlı bir şekilde/hop diye çimin üzerinden sıçradım/atladım.)
- Grandma slipped on a banana peel so I had to get her to the hospital lickety split!
(Ananem muz kabuğuna basıp kaydı/düştü, bu yüzden onu hemen/acil/çok çabuk/apar topar hastaneye götürmem gerekti/götürmek zorunda kaldım.)
- At the sound of the starting gun, they were off and running lickety-split.
(Başlama atışının duyulmasıyla, -yarışmacılar çok çabuk bir şekilde harekete geçtiler/yarışa başladılar.)
- Oh no, I've slept in and my dentist appointment is in 20 minutes... I need to get out the door and into my car lickety-split or I'll be late!
(Olamaz, uyuyakalmışım ve yirmi dakika sonra dişçide randevum var. Çok çabuk evden çıkıp arabaya binmem/atlamam lazım, yoksa geç kalacağım.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder