10 Haziran 2013 Pazartesi

Yapılmadan Yıkmaya Çalıştığımız Köprü

İstanbul Boğazı’na yapılacak üçüncü köprünün temel atma töreninde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün köprüye verilecek ismi açıkladığı andan itibaren bir tartışma aldı başını gidiyor:

"Neden Yavuz Sultan Selim Köprüsü?"

 
Deniliyor ki Yavuz Sultan Selim ismi bir yerlere mesaj verilmek amacıyla bilinçli olarak tercih edildi. Bu isimle hem İran’a, hem Suriye’ye ve hem de İslam âlemine mesaj veriliyordu. (Yavuz Sultan Selim İran’ı mağlup etmiş, Suriye’yi fethetmiş ve hilafeti de Osmanlı’ya getirmişti.)
 

Bununla birlikte bir gerçek var ki köprünün ismi Alevi vatandaşlarımızı rahatsız ediyor.

Yavuz Sultan Selim’in alevi katliamı yapıp yapmadığı bir tarih meselesidir. Ben bu meselenin toplum kısmıyla ilgiliyim. Çünkü alevi dostlarım, komşularım var. Çünkü benim ülkemde aleviler yaşıyor.

Yavuz Sultan Selim ve alevi katliamı meselesinde toplumuzdaki genel inanışları şöyle özetleyebiliriz:

- Yavuz bir Sünni olarak planlı/programlı bir şekilde alevi katliamı yapmıştır.

- Yavuz, Sünni-alevi çatışmasından değil, otoriteye isyan ettikleri için alevi katliamı yapmıştır. Bu sebeple, isyan edenler Sünni olsaydı da aynı hadiseler yaşanacaktı.

- Hayır kesinlikle iddia edildiği gibi bir hadise yaşanmamıştır.
 

Bu ülkenin alevi vatandaşları bu tarihi iddiayı gerçek kabul edip buna inanıyor olabilirler. Bunu ve bu ismin alevi vatandaşlarımızı neden rahatsız ettiğini ve üzdüğünü anlamamız gerekiyor. Bu açıdan bakarsak köprüye başka bir ismin mesela Mimar Sinan isminin verilmesi düşünülebilir.
 

Buraya kadar her şey normal…

Normal olmayan ve ürkütücü olan, alevi vatandaşlarımızın bu ismin sünnilerce kasıtlı olarak seçildiğine inanılmasıdır. Eğer bu inanç mevcut ise, asıl düşünmemiz gereken mesele budur.

Gönüller ayrı ise, bu ülkenin her yerini köprülerle doldursak ne ola?

 
Öte yandan, köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesinin Alevi vatandaşlarımızı rahatsız ettiğini düşündüğümüz gibi, Aleviler de beraber yaşadıkları halkın büyük çoğunluğunca sevilen bir Osmanlı padişahı olan Yavuz Sultan Selim hakkında sarf edilen sözlerden incindiklerini düşünmelidirler.

Ve biri lütfen açıklasın, neden yakın tarihimizde Dersim gibi bir acının yaşanmasına sebep olan kişilere ve zihniyete gösterilen tepki, köprünün ismine gösterilen tepkinin onda biri kadar olmuyor? Havaalanına Sabiha Gökçen isminin verilmesi bu kadar tepki aldı mı bu ülkede?


Bu halkın büyük bir çoğunluğu Yavuz Sultan Selim’i seviyor. Onu bu topraklara, millete ve islama büyük hizmet etmiş bir padişah olarak görüyor. Bu yüzden çocuklara Yavuz Selim ismi konuluyor. Ve hatta bir baba bir oğluna Hasan/Hüseyin ismini verirken diğer oğluna hiç düşünmeden Yavuz Selim ismini verebiliyor.

Siz hiç Yezid, Muaviye isminin verildiğini duydunuz mu?

Muaviye ve Yezid’deki ortak algının Yavuz selim isminde olmaması kimin suçu? Demek ki burada bir art niyetin aranması doğru değil.
 

Ayrıca ismini Yavuz Sultan Selim koymak için köprü yapılmadığına göre, köprüyü yani projeyi daha önemsememiz gerekmez mi?

Ne dersiniz, bu isim köprü ve otoyol yapımıyla meydana gelecek çevre sorunlarını gözden uzak tutmak için tercih edilmiş olamaz mı?
 

Bu arada sevinmemiz gereken bir gelişmeyi de göz ardı etmeyelim:

Eskiden köprüye karşı çıkılırdı, şimdi ise isme itiraz geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder